Sayın Başkan, Sayın Divan, Saygıdeğer CHP Şişli örgütü, Değerli yoldaşlar hepinizi saygıyla selamlıyorum.
İlçe kongre sürecimizin sonuna gelmiş bulunuyoruz. Konuşmamın başında şunu sormak istiyorum:
Bu süreç ve sonuç içinize sindi mi? Benim sinmedi. Bu sebeple bir kaç şey söylemek istiyorum. 31 Mart yerel seçim sürecinde ve sonrasında yanlış şeyler yapıldı, yaşandı. En başından itibaren yapılması gereken disiplin mekanizmasının işletilip parti aleyhine çalışanlar varsa tüzüğün gerektirdiği yaptırımları uygulamaktı. Seçimden aylar sonra, bu yaşananları öne sürerek mevcut ilçe yönetimini görevden aldırarak yeni bir ilçe başkanı ve yönetimi atatmak ve bunun üstünden giderek örgütü yeniden dizayn etmek doğru değildir.
Yapılması gereken yıllardır bölünmüş ve hırpalanmış örgütü kucaklayarak, birleştirerek, yaralarını sarmaktır. Bu bölünmüşlükten ve örgütsüzlükten faydalanmak yoluyla bugünkü sonuca ulaşmanın doğru olmadığını düşünüyorum.
Bu yaşananlar Şişli’nin 8600 üyesine yapılmış bir haksızlıktır.
Benim belediye başkan aday adaylığım sürecinde Ankara’da genel merkezde ve her kademede yaptığımız görüşmelerde önce hep önseçimin üzerinde durduk. Bu olmazsa ve olmayacağı anlaşılınca örgüt içinden birisinin olmasını dile getirdik; örgüt içinden Sayın Muammer Keskin adaylaşınca sevindik, (ki uzun yıllar Şişli’ye, partiye ve sosyal demokrasiye emek vermiş, hizmet etmiş birisidir) kendisini destekledik, çalıştık. Ben bunları yaparken örgütün önemine ve gücüne inanıyordum; hala inanıyorum.
Örgütü önemsiz bir güruh gibi görmek, ona güvenmemek doğru değildir.
Çünkü örgütümüzü birlik içinde ayağa kaldıracak temel mesele her zaman sadece değişim veya yenilenme değildir.
Bu değişimin içeriği , amacı, yönü ve kapsamıdır. Çünkü bu içeriği, yönü ve kapsamı belirleyecek olan, buna destek verecek olan tek tek örgüt üyelerimizden kaynaklanan güç ve liderliktir.
Bu basit gerçek, bugün sizin karşınızda bu sözleri inançla ve cesaretle edebilme sebebimdir aynı zamanda.
Şimdiden söylüyorum, hatta haykırıyorum; gelecekteki belediye başkan ve meclis üyeleri ile milletvekili adaylaşmalarının önseçimle yapılmasını istiyoruz. Yıllardır önseçim dedik, çarşaf liste dedik; demokratik yol ve yöntemleri savunduk; şimdi söylediklerimizi yutacak mıyız?
Sevgili arkadaşlar,
Basit bir gerçeği daha size hatırlatmama izin verin: Demokrasi diyenler, demokratik olmaktan bahsedenler, önce demokrat olmayı içlerine sindirmek zorundadır. Demokrasinin abecesi bu.
Soruyorum, şu kongre sürecinde bütün bunlara, demokratik olmaya kafa yoran, çözümler getiren bir adaylaşma, bir mücadele, bir liderlik hissettiniz mi? Böyle bir süreçte bir oyunun parçası olur gibi değil, yaşananlara asla kayıtsız kalmayacak, iyi bir CHP’li gibi hareket etmek zorundayız. Kayıtsızlık, evet, CHP’ye, onun ilkelerine kayıtsızlığın bir cinayet olduğuna inanıyorum.
Değerli dostlarım,
Bu kısa saptama ve düşüncelerim üzerine düşünmenizi istiyorum.
Neden bunları düşünmek önemli, anlatayım:
Bakın, bizler CHP’liyiz.
Eminim ki bu salonda olan herkesin ortak paydası Atatürk’tür, onun iki büyük eserim dediği cumhuriyete sahip çıkmaktır, CHP ilkeleri ve politikalarıdır. Program ve tüzük açık, sosyal demokrasi diyor, özgürlükçülük diyor,
hak, hukuk adalet diyor.
Zaten düzgün ve dürüst politika yapmanın iki tane, sadece iki tane ayağı vardır: Adalet ve Ahlak!
Bizler halk için, ülke için, parti için çalışmaya, emek vermeye devam edeceğiz. Yerelde sahip olduğumuz iktidarı ülke geneline taşıyacağız. Belki kimi insanlara küsebiliriz ama halka asla küsemeyiz, Atatürk’e küsemeyiz…
Ve şuna inanıyorum ki onun bize verdiği görevi tamamlamadan ölürsek, hepimizin gözü açık gider. Cumhuriyetimizi muasır medeniyetin ötesine taşımak, temel hak ve özgürlüklerin, hukukun egemen olduğu bir ülke olmak.
Değerli Yoldaşlarım,
Bugün Şişli CHP İlçe örgütü için önemli bir gün, başkan ve yönetim tescil edilecek; kendilerine başarılar ve demokratik bir yönetim dilerim. Bugünden itibaren çalışmalarını, icraatlarını izleyeceğiz. Doğru yaptıkları şeyleri destekleyip arkasında duracağız, birlikte çalışacağız, yanlış yaptıkları şeyleri eleştirip karşılarında olacağız. Bu bizim örgüt olarak hem hakkımız, hem görevimiz.
Sayın Başkandan bir şey isteyeceğim. Bugün burası bu konunun yeri ve zamanı değil, ancak ilk örgüt toplantısında enine boyuna tartışılmasını istiyorum. Sayın Başkan! Savaş karşıtı eylem yapmak üzere ilçe binasına gelen, 98/99 doğumlu, atak, heyecanlı, solcu gençleri polise aldırmayın ve onlardan şikayetçi olmayın! Bizler devrimci bir gelenekten geliyoruz. CHP bir devrim partisidir; bu bizim ağrımıza gider.
Buradan sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na da selam göndermek istiyorum. Onun zekası, hisleri, iyi niyeti ve liderliği bize iktidara yürümek için lazım!
Yok öyle umutları yitirip,
Karanlıklara savrulmak.
Unutma,
Aynı Gökyüzü altında,
Bir direniştir yaşamak…
Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.